Soru nasıl sorulmaz?

Rusya Devlet Başkanı Putin’in, İtalyan gazetecilerle yaptığı bir söyleşiyi unutamam. Sıkıştıran soru sormamaları için tembihlenen gazeteciler, programı tehlikeye atmama kaygısıyla öyle çanak sorular yöneltmişlerdi ki, Putin bile sıkılmış, “Bu söyleşi monoloğa döndü” demişti.

Haklıydı da. Zorlamayan soru politikacı için de zihin açıcı olmaz. Doğru düzgün soru olmazsa etkileyici yanıt da verilemez. Söyleşi, ağırlama ve şirin gösterme çabasına döner.

Son zamanlarda zorlayan, didikleyen soru sormak neredeyse unutuldu. Gazeteciler, sanki o politikacının danışmanıymış gibi sorular soruyorlar. En çarpıcı örneği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bosna-Hersek gezisi dönüşü uçakta yaşanmıştı. Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, uzun bir girişten sonra “Cumhuriyetin 100.yılını kutladığımız bir noktada CHP ne yapmak, bizi nereye götürmek istiyor?” diye sormuştu! Erdoğan’ın yanıtı kısa ve netti; “Yani siz aslında sorunun içinde cevabı verdiniz.” Yanıttan da anlaşılacağı gibi gazeteci, yanıtını almak üzere soru sormamıştı; Erdoğan’a CHP’yi eleştirmesi için yol açmaya çalışmıştı.

Erdoğan’ın Türkmenistan dönüşündeki sohbet de bir gazetecinin nasıl soru sormaması gerektiğini göstermesi bakımından öğreticiydi. AKP MKYK üyesi ve Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler, 6 yaşındaki kıza cinsel istismar olayını sorarken tam 16 cümleyle AKP iktidarının icraatını Erdoğan’a övmüş; en sonunda da “Devlet elinden geleni yapmış ama bunu bir adım daha ileriye götürmek için bir eylem planı çalışmanız var mı çocukları koruma noktasında?” demişti. Soru böyle bir dille yöneltilince, Erdoğan da bir tarikatın önde gelen isimlerinin cinsel istismar vakasına karışmasından söz etmek yerine CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun konuyu ele alış tarzını eleştirerek meseleyi geçiştirmeyi seçmişti.

Rivayete göre İBB Başkanı İmamoğlu hakkındaki mahkeme kararı da Erdoğan’a sorulmuş ama İletişim Başkanlığı deşifre metninden ayıklayınca yazılamamıştı. Nasıl bir gazetecilikse…

Elbette sadece Erdoğan ve iktidar partisi mensuplarının gazetecilerle karşılaşmalarında ortaya çıkmıyor soru olmayan sorular. Ekrem İmamoğlu’nun 28 Kasım’da makamında gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısındaki soruların üslubu da Erdoğan’ın uçağındakilerden çok farklı değildi. İmamoğlu’na sorulan dört soru şu cümlelerle sonlanıyordu:   

“…Bununla ilgili bir açıklamanız olacak mı? Siz bu konuda ne söylemek istersiniz? Bu da çok konuşuldu. Bunun için ne dersiniz yani?”

Aslında bunlar soru değil! Bir gazeteci böyle “Efendim, bir şeyler lütfedin de haber yapalım” tarzı konuşmaz. Nitekim gazeteciler sıkıştırmayınca İmamoğlu da istediğini söylemiş; CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile tartışmalarına ilişkin “Bahsi geçen kelimeleri bir kadın olarak söylememiştir diye düşünüyorum’ deyip savuşturmuştu konuyu.  

Böyle sorular yönelten gazeteciler, aslında merak edip yanıt almak için değil de politikacıya dilediğini söylemesi için yardımcı olma misyonunu yerine getirmiş oluyorlar. Bunun adına dostluk, yandaşlık, danışmanlık gibi sıfatlar yakıştırılabilir ama gazetecilik faaliyeti denemez. Gazeteci, sorularıyla politikacıyı zorlamaktan, hatta açık ve dürüst yanıt vermediği takdirde sinirlendirmekten de kaçınmamalı.

Makalenin Devamını Okumak İçin Tıklayınız #usnews #amerika
Soru nasıl sorulmaz?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bill Clinton'un Yanındakini Tanıdınız mı?

Dua Lipa'dan Challenge Accepted Desteği